işte ünlü phi phi adası
bu ada çok ünlü..ve bu adanın biraz ilerisinde başka bir ada var. 30 dakikada botla gidebiliyorsun. burası da leonard di caprio nun the beach filminin çekildiği yer. di caprio da bizim gibi phi phi ye gidiyor ve buradan yüzerek maya bay adasına geçiyor. burası ulusal park ilan edilmiş ve yerleşmek yasak. ayrıca buraya gelen ziyaretçilerden de 250 baht ayak bastı parası alıyorlar. bu da yakaşık 8-10 dolar gibi birşey.
phi phi ye gidiyoruz. yine bir tur ofisinden bilet alarak gidebilirsiniz. servis sizi otelinizden alacak ve cruseur a götürecek. bilet hatırlamıyorum ama yaklaşık 20-25 dolar civarlarında olsa gerek.
creseur un en üst katına çıkıp şezlongda uzanarak denizi seyredebilirisiniz. ve güneşlenebilirsiniz. yolculuk yaklaşık 2-2,3 saat sürüyor.
yolculuk çok rahat.isterseniz creseur un içinde de oturabilirisiniz. ama klima açıyorlar burada ve gerçekten çok soğuk içerisi. televizyon seyretmek isterseniz burda bulunabilirsiniz.
phi phi de her yerde gençler var. tayland ın heryerinde gördüğümüz atmosferden tamamen farklı bir atmosfer var burda. gezginler yeri gibi, hipi gençler çok fazla. kesinlikle makyajlı bizim ciks tiplerin gidip yaşayamayacağı bir yer. pisliği kaldırabilmek lazım ve doğayı tabii ki. ben kendi adıma çok sevdim.
ilk izlenim heryerde olduğu gibi biraz olumsuz oldu, heryer çok dağınıktı. hemen kalacak biryerler baktık, önce daha önceki araştırmalarımızdan baktığımız phi phi otele baktık. normal bir otel bir odaldarı vardı ve 1200 baht a vermeye hazırdılar .yaklaşık 35-40 dolar. ama yulia biraz bakalım acele etmeyelim dedi ve sokakları dolaşmaya başladık.
heryer bu kadar dar soskaklarla kaplı. kalabalık sezonun her zamanında olduğu gibi ama her zaman yer bulabilirisiniz. phuket te bize oraya rezervasyonsuz gitmeyin dediler biz kimseyi dinlemedik ve dinlememekte haklıymışız çünkü oda bulabilirisiniz kesinlikle ve içeri girin beğenin, ama fiyatlar biraz yüksel phuket le kıyaslanınca . mesela 1500 baht ı gözden çıkarmanız lazım .( 40-45 dolar gecelik)
bir iki işlek sokak var ve genellikle yerleşim adanın tam orta bölümünde diğer yerler dağlık ve ulaşım biraz zor, ama çarşı şeklindeki merkezde yaşam geçiyor.
her yerde yeniden yapılaşma var belli ki tusunami burayı bayağı ağır vurmuş. adanın orta bölümünde tsunami nin etkisi hissedilebilir.
bu tusunami uyarıı maya bay da çekilmiş ama değişik noktalarda aynı uyarıyı görebilirsiniz. internette tusunami faciasının yarattığı sonuçlara bakın, tam bir kıyım olmuş buralarda.
otelimiz bulduk. 1500 baht gecelik. içerde iki yatak ve tuvalet banyo var. bizim için yeterli ve güzel. ama tabii phuket teki gibi pırıl pırıl olması beklenemez. ama havuzumuz çok güzeldi.
ve şimdi yemek yiyecek bir yer bulmalı ...yerlerştikten sonra biraz dolaşmaya ve yemek yemek için bir yer bulmaya çıktık.
devamlı birileri geliyor ve gidiyor. burda gelenlerin çantaları bu tür arabalarla taşınıyor ama bu adada hiç motorlu araç yok. sadece bisikletler dolaşıyor etrafta, onlar da çok değil.
buralara kadar gelmişken balık ya da deniz ürünleri yemek lazım, seçim yapmak biraz zor çünkü hiçbirini tanımıyoruz.
tekrar kral ve kral.heryerde kral var. burası büyük bir otelin girişi, ve diğer birçok otelde olduğu gibi yine kral var burada.
sahilde dolaştık biraz. burda plaj o kadar güzel değil merkezde, ama adada çok yakında güzel plajlar var. ama bot kiralamanız lazım, yaklaşık 10 dolar civarına sizi götürüyorlar. çok uzak değil. kano kiralayarak ta gidebilirisiniz.
burda biz ilk olarak long beach denilen bir yere gittik. çok güzel bir plaj. inanılmaz güzel bir yer ve hemen yanında açık hava restoranı var ve orada herşeyi çok uygun fiyata yiyebilirsiniz. orada yediğim bir muz tatlısını unutamam. muzun etrafını tavuk şinitzel gibi bir unla kaplamışlar ve sıcak servis yapıyorlar. çok ama çok güzeldi. aynı şeyi başka yerde bulmaya çalıştık ama bulamadık.
işte bu plaj çok güzel bir yer, sanki heryer kartpostal dan çıkmış gibi.
ve tekrar bola geri dönüyoruz, çok güzel bir yeri bırakarak. tayland'da o kadar güzel yerler var ki, heryeri sadece bir defa görebiliriz ve biraz kafamız karışıyor. heryeri görme arzusu biraz insanı yoruyor.
ve şimdi kano kiralama zamanı, bu kanoyla monkey-beach i görmeye gideceğiz. biraz yağmur yağıyor ve deniz çekilecek akşamleyin. kanoyu kiralayan arkadaş bize bir sürü öğüt verdi. 1,5 saat içinde dönmemiz gerektiği söyledi, çünkü deniz o kadar çekiliyorki sahiledeki botlar hatta büyük gemiler bile akşanleyin toprağın üzerinde duruyor. 100-200 m. çekiliyor deniz, buna rağmen ricalarla biz kanoyu kiraladık, zemin kayalık ama biz dikkatli gidiyoruz. başka kimse yok biraz korktuk tabii.30 dakika sonra biz monkey-beach deyiz.
ama bizim şanssızlığımız hiç maymun göremedik. maymunlar ormanın içinde yaşıyormuş ve sabah erken gitmemiz gerekiyormuş. bütün çabamıza rağmen maymunları göremedik. neyse dedik, başka sefere inşallah başka sefer olur.
geri döndük ve yemek yemek için biryerler arıyoruz.
akşam oldu .bir irish bar var burda. akşamları ortam inanılmaz güzel oluyor. heryerde gençler var.
canım mısır çekti. burada bizim mısırlardan yapıyorlar ama biraz mısırlar yumuşak, ben kendim kızartacağım dedim. izin verdi, çünkü az pişmiş sevmem
ve bir kickbox seyretmeden taylandı bırakmaz olmaz. burda gönüllü box yapabilirsiniz. bir hakem eşliğinde isteyenler tai boxu yapabilirler.zaten genelde de öyle oluyor.
ve akşam plajda oturuyoruz ve ateş şov izliyoruz. 5-10 genç çıkıyor ardı arkasına ve ateş dansları yapıyorlar. kumların üzerine konmuş sandalyelerde oturuyoruz. heryerde gençler. ortam çok güzel.
ünlü maya bay a gitme zamanı geldi. leonard di caprionun the beach filmini çektiği yere gideceğiz.
filmi izledik ve aynı yerlerde biz de vardık, herkes bu filmden dolayı buraya başka bir ilgi gösteriyor.
iki dağın arasında içeri girilen inanılmaz bir doğa manzarası burda aynı filmdeki gibi bir resim çektirmeden olmaz.
yulia burda çok güzel bir poz verdi.
bu koydan içeri girdiğiniz zaman geniş bir tarlalar var. filmde buralarda marihuana ekiyorlardı ama sanırım şimdi öyle bir şey yok. ya da biz bilmiyoruz.:)
bu ünlü maya bay adası doğal milli parkı tabelası. burası biraz içerde bulunuyor.
içerde tam anlamıyla doğal bir güzellik var. ağaçlar ve bir orman. farklı hayvanlar bulma merakı ve korkusu içindeyiz ama o kadar korkulacak bir şey değil bu.
işte maya bay plajı burası. un gibi kumu ile çok güzel bir yer . dünya da saklı bir cennet burası. ama öğlene doğru o kadar tur botu geliyor ve turist doluyor ki biraz rahatsız oluyorsunuz. çünkü çok ama çok kalabalık oluyor.
şimdi akşam yemeği yiyelim. chang birası ve balık. ilk defa patates bulduk ve tadını çıkarmaya çalışıyoruz.
gitme vakti geldi, biletimizi onaylattık ve gidiyoruz. çok güzeldi ve içimizde bir inanç vardı. kesinlikle tekrar geleceğiz buraya. kesinlikle. hoşçakal phi phi. burada en güzel şey, hiç bir polis yok, güvenlik adına birşey yok. zaten güvenliğe de ihtiyaç yok. dünya da kurtarılmış bir bölge gibi. kendini bulmak için farklı bir yerin farklı bir yerde olmanın tadını çıkarmak için gidebileceğin bir yer. kesinlikle ama kesinlikle burda bulunmalı insan. 1-2 gün için değil belki bir yıl belki bir ömür için.
