bangkok şehrine işte böyle bir giriş yaptık. yulia tam bir şok yaşadı, burası phuket town un büyükşehir hali resmen. heryerde işporta var. sanki bütün tayland lılar işportayla ilgileniyor gibi. bizim gittiğimiz yer sukhumvit road. burası oldukça büyük ve uzun bir cadde, buraya gelmeden önce biz bangkok haritasından bu bölgenin oteller bölgesi olduğunu ve şehrin merkezinin buralar olduğunu gördük ve buraya geldik birinci olarak. bizim birinci günümüz otel aramakla geçti. çok yorucu bir zamandan sonra anladık ki bangkok pahalı. biz daha ucuz olarak tahmin etmiştik. ama büyük ve temiz oteller 2000 baht tan başlıyor bu da yaklaşık 60 dolar gibi. bazı oteller 7000-10000 baht civarlarında ve bu çok büyük bir para..hatta bir ara iki ingiliz yanımıza geldi bizim haritaya baktığımızı gördü ve bzie ucuz bir yer bilgiğini ve temiz olduğunu söyledi, arkasına takıldık biryerlerden geçtik ve dar girişlerden sonra küçük bir lobide kendimizi bulduk. karanlık ve pis bir yer. otel sahibi ile bizi tanıştırdılar ve odaya bakmak istedik. zaten ikimiz de anladık ki biz burada kalmayacağız, ama nezaketin odayı gördük. inanılmazdı. resmen kokuyor ve heryer pis. yan odada meraklı bir ingiliz bize baktı bir ara ve kapayı kapattı, onun dairesi de pis. ben o an şunu düşündüm. ne oldu bu ingilizlere. nasıl kalabiliyorlar burda. cevap vermek zor. buraya 500 baht gibi bir fiyat vermişlerdi, biz anladık ki 1000 baht tan aşağı kalabileceğimiz bir yer bulamayacağız. en sonunda 950 baht a bir yer bulduk. çok süper değildi ama ne yapalım dedik.
şu an otelin resmi falan yok. çünkü biraz stresle fotoğraf çekmek en son düşündüğümüz şey oldu. bende phuket ten aldığığımız bir sırt çantası vardı ve yulia da da daha küçük bir çanta .yaklaşık 5-6 saat dolşmıştık bu çantalarla.
burda skytrain dedikleri olay o kadar kullanışlı ki metronun yukardan gideni. çünkü bu ülkede alt yapıya ait birşey bulmak ta biraz zor:) bu skytrain sukhumvit road boyunca uzanıyor ve dediklerine göre yeni havalimanına kadar gidecekmiş. o zaman çok rahat bir ulaşımı olacak bangkok un. ama bu ne kadar yerter taii bilinmez. bizim de kullandığımız en uygun ulaşım şekli oldu. bizim gibi çok yabancı da kullanıyor ve gerçekten sokakta gördüğünüz 10-20 insandan biri yabancı. metronun bir vagonunda mutlaka 1-2 yabancı var. şehir gezdikten sonra bu insanlar ne buluyor burada diye kendime sormadan edemedim. bizim istanbul buradan daha enteresan ve fiyat olarak ta hemen hemen aynı ve belki de bazı bakımdan daha ucuz. bunun cevabı bu ülkenin rahatlığı bence. biz bir polis devleti gibiyiz ve geleneğimiz ve dinimiz hayatı daha tutucu, gelenekçi ve eğlenceye, zevkleri yaşamaya karşı daha müsemahasız.bu durum da yabancıların beyninde daha güvensiz bir atmosfer imajını çağrıştırıyor. ne yazık ki müslüman olmak "kötü" olmakla aynı şey onların düşüncesinde.
burada her renkten taksiler var sokaklarda ve de çok uygun fiyat olarak. eğer taksimetre açarlarsa yaklaşık 30 dakikalık bir yol bile size 6 dolar gibi bir fiyata patlıyor. tuk tuk burada da var ama bunlarda taksimetre olmadığı için sürücünün insafına kalmış bir fiyat var. ama pazarlık mutlaka yapmak lazım. heryerde ve herşeyde olduğu gibi.
ana caddeden arkaya ilerlediğinizde böyle sokaklar görüyorsunuz. insanlar yine bütün tayland da olduğu gibi çok büyük bir yoksulluk içindeler. ama inançları gereği olsa gerek kimse halinden şikayetçi değil. arabalın korna bile çalmadığı ve inanılmaz sabrın olduğu bir memleket.
burada motor sayısı phuket adası kadar yok hatta motor bayağı az. bazı saatlerde ise hiç akmayan bir trafik var. bizim açımızdan çok güzel bir şehir değildi, ve tabii bu sizin beklentilerinize bağlı. bizim beklentimiz sanırım yine yanlıştı. daha doğrusu yulia nın beklentisi. çünkü benim için phuket town u gördükten sonra bangklok u tahmin etmek hiç zor olmadı.
pazar günleri her yer kapalı ve akşam hava karardıktan sonra bazı bölgeler harici kapalı ve yanlız yürümek insanı ürkütüyor biraz ve güvensiz bir atmosfer yaratıyor ama buna rağmen tayland a kriminal olayların ve gaspın bu kadar az olması bu yoksulluğa rağmen insanı şaşırtmıyor değil. gece belli saatlerden sonra belli sokaklar var ve oralarda neler oluyor az çok tahmin edersiniz. başka bir yaşam.
yine işporta ve yine işporta
bir pazarda köpekbalığı satışı
bangkok ta görülmesi gereken yerler diye bir liste yaptıklarında şu şekilde sıralanıyor. 1- kıral sarayı 2- kanal turu 3- akvaryum ve alışveriş merkezleri 4-açık pazar(su üzerinde) ve daha da sıralanıyor ama biz ilk üçünü yaptık. önce bize yakın olan alışveriş merkezine gittik. burda çok büyük alışveriş merkezleri var. birinin en altında birçok kez internet ten gördüğüm akvaryum var. galiba burası dünyanın en büyük akvaryumlarından biri olsa gerek.
burda herkesi bir bota bindiriyorlar ve kısa bir tur atıyoruz, teknenin dibinde cam var ve burdan akvaryumun içini görebilirsiniz. burada köpekbalıkları da var. tabii insanı biraz ürkütüyor bu durum.biraz sonra içeriye gireceğiz ve gezmeye başlayacağız.
burası bir tünel ve tünelin altından geçerek balıklara bakıyoruz. bu gerçek bir köpekbalığı
çok güzel bir resim oldu bu ve burda da güzel bir tur yaptık.
ve kanal turuna başlıyoruz. burda bu tura başlamak için bayağı aradık. nasıl gideceğiz falan en sonunda bir yer bulduk. bot bizi 1 saat dolaştırıyor ve ücreti 800 baht ..yaklaşık 24 dolar.
uzun botla gidiyoruz. anlaşmalı gitmek istedik başka turistlerle ama buna çok reaksiyon gösterdiler. onun için burda kiralamadan önce girişte insanlarla tanışıp içeri beraber girmek lazım, çünkü çok büyük bir kayık ve 2 kişi de gitsen 10 kişide aynı ücreti ödeyeceksiniz.
burası nehir ve biraz sonra kanala giriyoruz.
yavaş yavaş içeri grimeye başladık. ve çok büyük bir sürpriz yaşadık çünkü burası sular üzerine inşa edilmiş bir kent ve gerçekten bir nehir üzeri ev yaşamı var. gözlerimize inanamadık, insanlar nasıl yaşayabilir burda...
ayrıca bu evlerin arasında çok güzel inşa edilmiş birçok evde görebiliyro sunuz. neredeyse buraya villa yapmışlar. nerde buranın kanalizasyon sistemi nerden geliyor temiz su bunu kimseye soramadık sadece izlemelle yetindik.
küçük tekneleri var herkesin ve birbirlerine giderken ya da küçük markete giderken bu botları kullanıyorlar.
balık tutan bile var. ama nasıl bir balık çıkacak bilmiyorum. ya da balık var mı:) ben hiç zannetmiyorum ama şansı açık olsun.:)
doğayı seven bir aile burda yaşıyor. çiçekler için su problemi olmaz.
bu kadar nehir turu yeter dedik ve şehre inebileceğiz en kısa yerde bizi indirmesi istedik botun.
ve skytrain e binmeli ve şehrin içine gitmeliyiz. hava kararıyor. burda çok ilginç bir bilet alma sistemi var. gideceğiniz yerin numarası var ona göre ücret değişiyor. mesela 2 değil de 3 numaraya gidecekseniz 10 baht daha fazla ödemelisiniz. makineye ona göre demir para atıyorsunuz ve size bir kart veriyor ve bu kartla skytrain e giriş yapıyorsunuz, bizim bunu anlamamız bir 5 dakikayı aldı.
skytrain de oturacak bir yer bulduk. bundan sonra yemek yiyecek bir yer bulmalı.
büyük alışveriiş merkezlerinin büyük kutlamaları var. bizim buradaki değil 7 katlı merkezler var ve içeri girdiğiniz zaman rahatlıkla kaybolabilirsiniz. bu shopping center ların içi kesinlikle tayland değil ve heryerde buralar aynı. dünya nın nereye gittiğine dair bir fikir edinebilirsiniz.
otele dönem vakti. yarın king palace ı gezeceğiz. burası kralın yaşadığı yermiş, gerçi turistlere açık bir mekan ama... buraya kral geliyormuş. çok ihtişamlı ve büyük yapılar bunlar.
bu pantolonu ve eteği giymemiz gerekiyormuş. diğer tapınaklarda da ayakkabı çıkartmak, şapka çıkarmak ve fotoğraf çekmemek bir kural. çünkü girişte kontrol ediyorlar ve size ödünç elbise veriyorlar çünkü kutsal mekanlara giriyorsunuz. tabii ödünç alırken de rehin para bırakıyorsunuz.
yorulduk ve dışarı çıktık. bu resimdeki park bangkok un ortasında insanların spor yaptığı ve gezinti yaptığı yer. bu arada içerde sigara içmek yasak. kötü uyarıldım. tayland da zaten insanların sigara alışkanlıkları yok. ve sigaraların üzerlerinde iğrenç resimler var insanları caydırmak için. gerçekten de caydırıcı bir resim. çünkü ben sigaraya bakamıyordum ve mağazalarda da sigara tezgahları kapalı.
bangkok planımız 6 gündü ama biz qatar airways e gittik ve 3 gün erkene aldık biletimiz. bu biraz yorulduğumuz için ve otelimiz çok beğenmediğimiz için di. tabii bu kadar aktif bir seyahat bizi de yormuştu ve artık hoşçakal zamanı gelmişti. gerçekten türkiye yi özledim ve hemen dönmek istedim. ama hiç silinmeyecek bir anı bıraktık.
TAYLAND UNUTULMAYACAK BİR YER VE EMİNİM BİR GÜN GERİ DÖNECEĞİZ BURAYA, BELKİ BU SEFER YAŞAMAK İÇİN
